Hasan Ali Toptaş - Kuşlar Yasına Gider
Çook uzun bir zamandan sonra herkese merhaba!
Tatili bitip üniversite macerasına devam etme zamanı gelince, bir uluslararası ilişkiler bölümü öğrencisi olarak siyaset konusunda araştırmalar, okumalar, raporlar ve bir adet de tez çalışmasından dolayı çok fazla okumaya zaman ayıramadım. Okuduğum bir iki kitabı da burada inceleme fırsatı bulamayınca ne yazık ki biraz ara vermek durumunda kaldım. Ama geçtiğimiz hafta ile birlikte vizeleri bitirmiş olarak sonunda buraya dönme imkanım oldu.
Bugün inceleyeceğim kitap Hasan Ali Toptaş'tan Kuşlar Yasına Gider. Everest Yayınevi'nin bastığı bu kitabın kapağı ilk başta ister istemez insanın gözüne çarpıyor. İlk basımı Ekim 2017 olan kitap toplamda 248 sayfa.
Kitabın genel konusuna değinmek gerekirse, Hasan Ali Toptaş bu eserinde Ankara - Denizli arasında süren bir baba-oğul ilişkisini anlatıyor. Öykü, ömrü kamyon şoförlüğüyle geçen Aziz Bey'in bir trafik kazası sonucu kaybettiği bacağı yerine konan ama bir türlü rahat olamadığı protezle başlıyor.
"Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır."
Baba-oğul ilişkisi edebiyatın vazgeçilmez konularından biri olup gerek dünya edebiyatında gerekse Türk edebiyatında birçok örneği bulunmaktadır. Bir yazarın da bu ilişkiyi kitaplarında olduğu gibi aktarabilmesi oldukça zordur. İşte Hasan Ali Toptaş, baba-oğul ilişkisini destansı bir şekilde anlatabilen ender yazarlardan birisi. Öykü bu yüzden insanı oldukça etkiliyor. Anlatım dili ve duygu yoğunluğu insanı ağlatabilecek kadar güçlü.
Kitaptan biraz alıntı yapmak gerekirse:
"Zaten o yıllarda burnumuzun ucunda gezinen bir mazot kokusuydu babam, kulağımızda çınlayan uzak bir motor sesiydi ve az evvel dediğim gibi, gitti mi gelmek bilmezdi bir türlü."
Bütün bunların yanında belki de kitabın içinde geçen en güzel şeylerden birisi türküler ve sanatçılar. Kitabı okumak için bir playlist bile bulunuyor. Merak edenler buradan ulaşabilirler. Benim okurken en beğendiklerim Fatma Türkan Yamacı- Şu Karşı ki Dağda ve Hacı Taşan-Aşağıdan Gelir Gelinin Göçü türküleri. İnsan kitabı okurken kitabın sade ve güzel anlatım diline, arka plandan gelen türkülerin duygu yoğunluğuna hayran kalıyor.
Son olarak kitabın ana teması olan ölüm, inanılmaz derecede etkileyici, destansı, geleneksel ve dramatik bir şekilde işleniyor. Son sayfalara doğru gözyaşlarımı tutamadığımı itiraf etmeliyim.
Okuduğum ilk Hasan Ali Toptaş eseri olan bu öykünün hiçbir kusuru yok, aksine mükemmel bir dile, sadeliğe, yoğunluğa ve işlenişe sahip. Yazarın birçok kitabını daha okumaya ve incelemeye sabırsızlanıyorum. Herkese Kuşlar Yasına Gider'i tavsiye ederim.
Bir başka yazıda görüşmek üzere...
Yorumlar
Yorum Gönder